Aşil Efsanesi ve Truva Savaşı
Yunan Mitolojisinin, en büyük askeri olarak görülen Aşil
(Akhilleus, Francızca Achille) Homeros’un İlyada ve Odysseia isimli
eserinin başkarakterlerinden biridir. İlyada, Homeros tarafından M.Ö. 7. yada 8. yüzyılda yazıldığı düşünülmektedir. Truva savaşını anlatan Homeros’un İlyada destanı,
kahraman Aşil’in Truvalılar ve hırslı Akha kralı Agamennon ile arasında ki
hikayeleri konu almaktadır.
Aşil efsanesi, onun doğumundan önce başlar. Aşil’in annesi su
tanrıçası Theis’tir. Babası ise bir ölümlü olan Peleus’tur.
Theis çok güzel bir tanrıça olup geleceği görme özelliği bulunmaktadır. Güzel
tanrıça Theis ile ilk olarak Zeus evlenmek ister. Ancak bir kehanete
göre Theis’in bir ölümlüden çocuk yapması durumunda çocuğun çok güçlü olacağının
geçmesi üzerine, tanrılar Theis ile Phatya kralı Peleus’u evlendirirler. Bu
ikisinin Akhilleus yani Aşil isimli çocukları doğar. Aşil,
çeyrek tanrı konumundadır. Peleus, Mrymidon kralı olup kendisinden sonra
Akhilleus Mrymidon’ ların komutanı olmuştur.
Mrymidon Komutanı Akhilleus
Ayrıca Mrymidon’lar Aşil’in komutanlığında Truva
savaşına da katılmışlardır. Mrymidon’lar savaşçı ve komutanlarının emrine koşulsuz uyan sadık bir halktır. Bugün bile Mrymidon
deyimi emirlere uyan sadık askerler için kullanılır. Mrymidon’ların
Zeus’un karınca kılığına girerek Mrymidon Kralının kızı Eurymedus ile
ilişkiye girmesi sonucu doğan çocuk ilk Mrymidon olur. İkinci bir mitolojik
rivayete göre ise Aegina adasının kralı Aiakos, vebadan halkının ölmesi sonucu
Zeus’a yalvarır ve Zeus adadaki karıncaları insana dönüştürür. Myrminki,
Yunanca Karınca demektir.
Aşil Efsanesi Doğuyor
Aşil doğduktan hemen sonra annesi Theis tarafından, yeraltı
ülkesi yani ölüler ülkesindeki ırmak olan Styx’te yıkanır. Theis’in elini
Nehire sokması yasak olduğundan (elini bu sihirli suya sokmaması
tembihlenmiştir) bebek Aşil’i sol topuğundan tutarak Nehire sokar. Bu nehrin
suyu Aşil’e
savaşlarda yara almasını engelleyecek gücü verir. Aşil’in topuğu suya
girmediği için en güçsüz ve öldürülebileceği yer topuğu kalır.
Theis’in bir diğer yeteneği geleceği görmesidir. Theis,
oğlu Aşil’in ileride yaşanacak büyük bir savaşta öleceğini görmüş
(Truva yani diğer adıyla Troia savaşı) ve bunu engellemek için
oğlu Akhilles’u
Kral Lykomedes(Skyros kralı) nın yanına kız kılığında gönderir ve saklar. Aşil
burada kralın kızı Diedameia’yı sever ve ondan Neoptolemos isimli bir
oğlu olur.
Truva Savaşı
Truva Kralı Priamos’un 50 çocuğu var ve efsaneye göre
ölümlü erkeklerin en güzeli Paris, bunlardan biridir. Paris, Sparta Kralı
Menelaos’un davetinde güzeller güzeli Helen’i görür ve ona aşık olur,
Helen’de Paris’e karşı boş değildir. Ancak Helen, Menelaos’un karısıdır. Bu
iki aşık davetin ardından Truva’ya kaçar. Şerefi iki paralık olmuş olan Menelaos,
intikamını almak ve adını kurtarmak için
hırslı, güçlü ve o dönemin emperyalist Mykene Kralı olan kardeşi
Agamemnon’dan
yardım ister. Agamemnon yeni topraklar fethetme konusunda çok istekli ve
savaşçı ruhludur. Bu teklifi hemen kabul ederek Akha(Aka)isimli Yunan
yarımadasındaki şehir devletlerinin gücünü birleştirerek gemilerle bugünkü
Çanakkale yani Truva’ya büyük bir sefere çıkılır. Ancak Akhalıların kahini Kalkhas,
Truva savaşına Aşil’in katılmaması haline Agamemnon’un kazanamayacağını ve
Truva’nın düşmeyeceğini söyler. Bunun üzerine İthaka kralı Odysseus,
Aliş’in gerçek kimliğini açığa çıkarınca onu Truva savaşına gönderir.
Aslında Odysseus’un, Aşil’in kimliğini tespit
etmesi, Aşil’in gençlik dönemi ve Truva savaşına girmesiyle ilgili çok çeşitli
rivayetler bulunmaktadır. Buna göre Aşil isminin ölümsüz olmasını ister.
Çağlar boyu adının unutulmamasını, büyük bir savaşçı olarak anılmayı
arzulamaktadır. Bunu bilen Annesi Theis, Aşil'e Truva savaşına
gittiği takdirde öleceğini, ancak isminin hiçbir zaman unutulmayacağını söyler.
Truva Savaşı Başlıyor
Aka donanması ilk olarak Mysa bölgesine çıkar ve burayı Truva
sanıp yağmalarlar. Gerçeği anladıktan sonra ise gerçek Truva’yı kuşatarak Truva Kralına, Helen’i vermelerini ve tazminat taleplerini iletirler. Truva
kralı Priamos teklifi kabul etmeyince büyük Truva savaşı
başlar.
Savaş büyük çarpışmalar ile devam ederken Aşil
ile Aka ordusunun komutanı olan Agamemnon ile arasında ganimet
yüzünden kavga çıkar. Agamemnon, Aşil’in savaş ganimeti olarak
aldığı bakire bir kız Briseis’i alır. Akhilleus ve Agamemnon arasında
herkesin içinde ağır bir tartışma yaşanır ve Aşil kendi hakkının gasp edilmesi
üzerine en yakın dostu, Patroklos hariç kimse ile
görüşmeyeceğini söyleyerek çadırına kapanır.
Aşil’in savaştan çekilmesinin ardından Akhalılar 3 büyük
yenilgi alır ve savunmaya çekilirler. Bunun üzerine Agamemnon ve Odsyeus, Aşil’i
ikna etmesi için Patraklos’u gönderir. Aşil yine de ikna olmaz ve hatta geri döneceğini söyler. Bunun üzerine Patroklos, Aşil’den izin ver senin
zırhınla savaşayım askerler beni sen sanıp moralleri yükselir diyerek izin ister. Aşil
de olur verir.(aslında bu konuda rivayetler bulunmaktadır ki aslında Aşil’in Patroklos’un
Truva’ya saldırısından daha sonra haber aldığı söylenir ki Truva
filminde böyle işlenmiştir.)
Patroklos, peşindeki askerler ile Truva' ya saldırır ve pek çok
Truvalı askeri öldürülür taki Hektor karşısına çıkana kadar. Asya’nın en büyük
askeri sayılan Hektor, Patroklos’u öldürür. En sevdiği dostu Patroklus’un Hektor
tarafından öldürüldüğünün haberini alan Aşil öyle bir çığlık atar ki
denizlerde yaşayan Theis bu çığlığı duyar ve hemen oğlunun yanına gelir.
Akhilleus, öfkeden deliye döner. Artık intikam için savaşa tekrar girecektir
ve Hektor’u
öldürerek Arkadaşının kanını temizleyecektir. Ancak Uzun süredir
savaşmayan ve çadırda yaşayan Aşil’in silahı yoktur. Aşil annesinden silah
ister. Annesi o gece demirciler tanrısı olan Hephaistos’a Aşil için bir kalkan
ve zırh yaptırtır.
![]() |
Achille ve Hector |
Achille, korkunç bir canavar gibi Truva’ya saldırır. Nehirler kandan kırmızı akar. Aşil Truva surlarının önüne gelerek Hektor’u teke tek düelloya çağırır. Truva savaşı Hektor ile Akhilleus efsanevi bir çarpışmaya girer. Hektor, Aşil tarafından Truva halkının gözü önünde öldürülür. Truvalılar çok üzülür ve moral bozukluğu yaşar. Ancak Aşil’in öfkesi dinmemiştir. Aşil, Hektor’un cesedini Truva Surlarının önünde güvenli bir mesafede 7 kere at arabasına bağlayarak gezdirir ve Truva’ya cenazeyi teslim etmeyerek çadırına götürür. Oğlunun ölümüne çok üzülen Truva kralı Priamos, Aşil’in çadırına gelerek yalvarıp oğlunun cenazesini ister. Acılı babanın yakarışları karşısında yüreği yumuşayan Aşil, Hektor’un cenazesini babasına teslim eder.
Yine Homeros’un İlyada destanında yazdığı
üzere Asya’nın en büyük savaşçısı olarak görülen Hector’un Aşil tarafından
öldürülmesinde Aşil’e tanrı Athena’nın yardım ettiği belirtilmektedir. Yani
Truva efsanesine göre Aşil’in Hektor’u öldürebilmek için
tanrılardan büyük yardımlar aldığı görülmektedir. Hektor’ un öldürülmesinin
ardından Hektor’un teyzesi Amazon kraliçesi Penthesileia, yeğeninin
ölümüne çok üzülür ve kadın Amazon savaşçıları ile Truva
saflarında savaşa dahil olur. Penthesileia, Aşil tarafından savaşta öldürülür.
(Penthesileia’nın Aşil
tarafından tecavüz edilerek öldürüldüğü rivayet edilmektedir.)
Aşil Nasıl Öldü ve Aşil’i Kim Öldürdü
Truva savaşında Akilleus (Aşil) şehre saldırıp gireceği sırada, ölümlü erkeklerin en güzeli olarak İlyada Destanında geçen Priamos oğlu Hektor’un kardeşi
Paris’in okuyla onu topuğundan vurması sonucu ölür. İnsan vücudunda
bacak kasları ve topuğun bağlandığı en güçlü tendon, Aşil’in öldürüldüğü yer
olması sebebiyle Aşil tendonu olarak anılmaktadır. Böylelikle Aşil adını tarihe
yazdırmıştır. Yani Aşil tendonu ismi, Aşil tendonu hikayesi İlyada eserinin başkahramanlarından biri olan
Akhilleus
yani Aşil’in isminden gelmektedir.
Asya’nın en güçlü savaşçısı olan Hektor’u öldüren en büyük
asker olarak görülen Aşil de ölmüştür artık. Tarihsel bir rivayete göre ise
aslında Aşil’i öldüren Paris değil, onun kılığına giren Güneş tanrısı
Apollon’dur. Aşil, Truva savaşı sırasında Apollon’un tapınağına girerek zarar vermesi
sonucu ve Apollon Aşil’in zayıf noktasını bildiğinden, Paris’in kılığına girerek Akhilleus’u
zayıf yeri olan topuğundan zehirli okla vurarak öldürmüştür.
Truva Savaşı Nasıl Sona Erdi
Aşil ve Hektor’un ölmesine rağmen, Akhalılar ve Truva arasında ki
savaş devam eder. Savaş 10. yılı doldurmuş ve iki taraf arasında üstünlük mücadelesi
gelip gitse de sonuca ulaşılamamaktadır. Aşil’in oğlu Neoptolemos’un savaşa
katıldığı taktirde savaşın biteceğine inanılır ve Neoptolemos’ta savaşa
katılır. Buna rağmen savaş bitmez. Ardından Odysseus, Akhalıların
savaşı kazanması için meşhur Truva atı planını hazırlar ve
Akhalılar savaştan çekilmiş gibi görünüp Truva şehrinin önüne devasa bir at
bırakırlar. Tahta atın içerisinde Aka askerleri bulunmaktadır. Tahta at
(Epeios)’un
karnındaki askerlerin komutanı Aşil’in oğlu Neoptolemos’tur.
Truvalılar savaşın bittiğine sevinip tanrıların hediyesi olarak düşündükleri
atı şehrin içine sokarak şenlik düzenlerler. Gece olduğunda ise herkes
kendinden geçmişken, Tahta atın içindeki askerler dışarı çıkar ve Truva
kapılarını açarak pusuda bekleyen Akha askerlerinin şehre girmesini sağlar. Akhalılar, Truva şehrini yakıp yıkarken, tüm erkekleri öldürüp kadınları esir alırlar. Kral
Priamos ve tüm oğulları öldürülür. Paris ise, Helen’i korumak ve
kurtarmak isterken Neoptolemos tarafından öldürülür. Sparta kralı Menekaos,
savaşın ardından eski karısı Helen’i alarak Sparta’ya geri döner. Onca acının
sonunda amacına ulaşmıştır. Böylelikle Truva şehri tarihe karışır.
![]() |
Truva Atı |
Truva şehrinin günümüzde ülkemiz sınırları içindeki Çanakkale’de bulunduğu rivayet edilmiştir. Hatta tarihsel inanışa göre, Truva şehrinden son anda kaçmayı başaran az sayıda Truvalı, Çanakkale’de İda dağına saklanır ve daha sonra buradan gemilerle İtalya bölgesine geçerek Roma’yı kurarlar. İlyada destanı ve Truva savaşı yüzyıllar boyu efsane ve hikaye olarak görülmüş gerçekliğine ihtimal verilmemiştir. Truva savaşı, Avrupa ve Asya arasındaki ilk güç mücadelesini yani ilk savaşı sembolize etmektedir.
Truva Savaşı ve Aşil Gerçek mi ?
Achilles gerçek mi bilinmemektedir. Belkide o dönemde yaşanan büyük Truva savaşında güçlü bir komutan olan Aşil, savaş sırasında aldığı onca yaraya rağmen ölmemiş yada öldüğünde sadece topuğunda ki ok görüldüğü için Homeros tarafından destanlaştırılmış bir asker olabilir.
Yüzyıllar boyu Truva savaşının efsane olduğu ve hiç
yaşanmadığı varsayılmıştır. Ancak efsanelerden yola çıkan ve Truva’nın
varlığına oldukça inanan Alman Arkeolog Heinrich Schliemann, hayalperestlik ile anılmasına rağmen, Truva’yı bulacağına
olan inancından hiç vazgeçmez ve 1870 yılında Padişah 2. Abdülhamid’ten
aldığı özel izinle, Çanakkale‘ de yaptığı çalışmalarda, antik Truva şehrinin
kalıntılarına ulaşır ve Truva hazinelerini gizlice Almanya’ya kaçırır.
Çanakkale Boğazının güneyinde devam eden araştırmalar sonucunda, İkinci dünya
savaşının öncesinde, dokuz kez yıkılmış ve tekrar kurulmuş bir şehir bulunur. Antik
şehrin 6. Katmanının Homeros’un İlyada destanında
anlattığı Truva şehri olduğu anlaşılmıştır.
Aşil Efsanesi ve Truva Savaşı
Reviewed by Tarihi Gerçekler ve Komplo Teorileri
on
11:49
Rating:

Homeros bu eseri M.Ö.720de yazdıysa, bu savaşın Nasıl oluyor da MÖ 5. Asırda yapıldığı zannediliyor. Pek anlam veremedim.
YanıtlaSil